deli gibi esen rüzgara meydan okuyan kar tanelerini izlemeye..
başımı dışarı çıkarıp
içeride ateşte eriyen küp şekerlere inat yüzümü ısıran soğuğa alışmaya..
çizilmeyi bekleyen onlarca güzel yüz varken arkası boş takvim yapraklarına..
gerçekleşmeye gönülsüz hayallerime uyanmayı salık veren ocak ayının bitmesine..
yeni yatağımın fırsat fakiri konforunda unutmaya başladığım rüyalarıma..
hayatın sokakta oluşunu farkettiğim günün,
dünyanın kimsenin etrafında dönmediği dersini aldığım güne denk geldiğine inanmaya..
yapacağım sayısız dil bilgisi hatasından sonra
her daim özlem duyduğum uzun uykularıma..
cumaların haftanın son günü hissini yakalamaya
artık sadece sihirli ağrı kesicilerle de olsa tanıklık edebilmeye..
ve daha
kaybolmayı deneyeceğim yüzlerce ara sokakta
kendimi aramaya..
ve bir gün geldiğinde bulmaya..
ihtiyacım var.
Friday, January 27, 2012
Tuesday, January 17, 2012
the ultimate shredder.
asil duruşunun ardında
gizlediği iltihaplı yarasıyla
herkesin tadını şekerli bulduğu kadınlara benzer dayatılan hayat.
hayaller kurmana izin verirken
kan ya da tükrük yoluyla bulaşır
her nasılsa kasveti yüreklere..
vahim olan durum ise
bir kere tattınız mı sıcaklığı bu hastalıklı gerdanlarından..
vazgeçemezsiniz,
hep istersiniz,
istemeyi istersiniz,
elde edemeyecek olsanız da istersiniz
böyle yaşamayı.
gizlediği iltihaplı yarasıyla
herkesin tadını şekerli bulduğu kadınlara benzer dayatılan hayat.
hayaller kurmana izin verirken
kan ya da tükrük yoluyla bulaşır
her nasılsa kasveti yüreklere..
vahim olan durum ise
bir kere tattınız mı sıcaklığı bu hastalıklı gerdanlarından..
vazgeçemezsiniz,
hep istersiniz,
istemeyi istersiniz,
elde edemeyecek olsanız da istersiniz
böyle yaşamayı.
Tuesday, January 03, 2012
Sunday, January 01, 2012
Subscribe to:
Posts (Atom)