Saturday, August 30, 2014

kamburun yeğeni.

neyi anlatsam onu kaybediyorum.

ne desem, hani olur ya günün birinde, deniz kıyısında kayalık bir yere gitmişsinizdir; elinizde bir şarap şişesi vardır; ayaklarınız çıplaktır; dalgaları seyretmişsinizdir. ya da böyle bir şeyi hayal etmişsinizdir.

boş bulunup da -ki başka türlü bir şey anlatılmaz- birine anlatırsanız, en geç iki üç gün sonra "gel!" der, "sana bir sürprizim var". hâlâ alık alık bakarsınız, ve ayıptır söylemesi, bu yaşa gelmişsinizdir, hâlâ bir şey bekler, sürpriz bir şey olacak sanırsınız.

(tüm sürprizlerin!... sizden çalınanlarla gerçekleştiğini ve yeni bir şey gibi sunulduğunu unutup.. -size müstahaktır ya neyse..).

sizi, sizin kayalığınızdan daha alçak bir kayalığa götürür, elinize daha aşağılık bir şarap verir, ve "hadi" der, "hadi mutlu ol".

Monday, August 18, 2014

behind blue eyes.


Free Hit Counter