Monday, January 31, 2011

sen olmak zor olmalı.

iyi niyet bir lanet olsa gerek, hele ki saflıkla bezenmişse.. hadi gidip anne-babanızı suçlayın, sizi neden iki yüzlü ve çıkarcı yetiştirmedikleri için olmanız gerektiği kadar.. o kadar çiğ kaldınız ki karşılaştığınız insanların yanında, göremediniz bariz olanı.. hep bir yanlışlık olduğunu düşündürtürken sizlere, aklınıza gelemeyecek şeylerden sorumlu tutuldunuz.. çok fazla dudak payı kaldı size yöneltilen sorularla aranızda.. her zaman hazırcevap olamadınız zaten, şansınız  mutlaka yakanızdan düşecekti günün birinde.. bu bile iyiydi dediler yüzünüze, başarıydı ya bu kağıt üstünde, ve bunu duymak bir mükafatmışcasına. arkayı dönüp uzamak bir yana, susmayı da beceremiyorsunuz tüm o yavanlığınıza ek olarak.. hırsınız sizin için kazdı ya zaten arka bahçenizi, uzaklara gömülmeye ne gerek var.. öyle sağlam bir temel attınız ki kendinize, sırtınız 'doğrulmaz' artık. öyle tatlı yatarken uzandığınız dipte; görmeyi istediğiniz her an gözünüzün önünde kendinizi gömdüğünüz yere attığınız o işaret..
böyle böyle kayıyor şiraze.
fazla takılmamalı satır aralarındaki mesajlara gizli ya da açık..
ne 'senden', ne de 'senden' bahsediyordur.. üçüncü biri yok dedik ya.
zihni oyalayabilmek büyük bir lütuf, kendi kandırmacalarınızı alt edemiyoruz sonuçta oturup kafa patlattığınızda. yetmiyor, yetemiyorsunuz yanınızda çoğulu oluşturabileceklere, değil ki kendinize.. biz yavaş olalım yine de, saçımız başımız dağılmasın.. 
..
senin gibi kocaman gözleri var ve kocaman bir de ağzı, bu mu güzel dersen , o an yapıştırırım cevabı sen ne anlarsın diye.. evet, ben.. her boku bilen adam. ben kim miyim, herhangi biri.. herkesin sevdiği, en azından bir süreliğine.
love & other drugs ertesi kaçınılmaz olarak..

No comments:

Free Hit Counter