Wednesday, February 06, 2013

'88 model Türkan Şoray.

akıl sağlığımın üstüne bahse girerim ki
(elimde tek kalan bu aralar)
gözlerinin ne renk olduğunu tam kestiremiyorum.
bu da şimdi laf mı diyebilirsin
ama özensizlikten değil bu asla..
uzun süre bakamıyorum gözlerine
karşımda dursan dudaklarımdaki
gerilimi dizginleyemem  şu saat
ve.. ve boğazım saniyeler içinde kuruyor..
tabi o an bunu fark etmem mümkün olmuyor genelde
avuçlarım karıncalanmaya başlıyor bazen
yanımdan kalkıp başka bir odaya gittiğinde..
ardından
karnımdaki kadrolu boşluğun
istisnasız her 30 santim yaklaştığında
artan baskısıyla beraber her daim..
biz buradayız alametleri
biz buradayız, alooo
buradayız Yasin, biz burdayız Yaaasiiiinnnnnn diye sayıklamaları..
her seferinde dikkatimi dağıtıyor piç kuruları.
öyle hoyrat ki bazen ünlemlerin..
kendime diyorum şimdi beni çiğ çiğ yiyecek
ve ben kılımı dahi kıpırdatamayacağım gör bak..
kelimelerini tam dudaklarında yakalayacakken
teklifsiz, kestirilemeyen bakışlarına hırpalanan
o dayağı yemeye odaklanan uyarı sistemim de cabası..
kim bilir neler görüyorsun
bakışlarını yönelttiğin karşıdaki duvarı, ardındaki binayı delip geçen
düşüncelerinde..
ben bunları ciddi ciddi merak ediyorum..
lafının kesilmesinden nefret ettiğinde verdiğin o 2 saniyelik
tepkileri karşılama anında girdiğim panik dalgası.
uzanıp sakinleştirebileceğim bir yanardağ varmış gibi
ya da bunun sanrısıyla
dur, dur,
dur,
DUR.
yanacaksın aptal çocuk demen,
der gibi bakman
ya da hiç bir şey demeden anlamamı beklemen.
ben ne yapıyorum. ben ne yapıyorum.
bir uçtan diğerine
karanlıkta kalmış mahallenizde.
kendime yetemezken neler peşindeyim..
sana yetişebilir miyim yürüyerek,
koşarsak beni geçersen 40 metre ileride benim için durup beni bekler misin,
uykunda konuşabilir miyiz hatta?
hiç bir soruma cevap alamayacak olsamda soruyorum işte
bunun bir dialog değil monolog olacağı belli bu akşam..
olsun.





























son olarak..
sahibine bağışlanmak..
bu sence mümkün mü?
(ki aklıma geldikçe diliyorum bunu)
dürüst olmak gerekirse 'bu' diye bahsettiğimiz 'sen'sin.
bir eşya, bir alışkanlık,
bir parfüm bileşiminden ibaret değilsin ki..
aklım almıyor seni..
o yüzden ya bu saçmalamalarım..
konu başlığına gönderme olarak resimlerine baktım Sultan'ın buraya eklemeye..
apışıp kaldım olduğum yerde.
küfrün garanti ama yüzüne desem.
akşamki resim.
sen 1 ay öncesi dedin ama been dayak yemediğim için  sen sayı saymasını bilmiyorsun olsa olsa..
2 ay rahat var.
hiç bir şey
çok güzel olduğun gerçeğini değiştirmiyor.
çok uzattım.
gidiyorum.
seni seviyorum.

No comments:

Free Hit Counter