Wednesday, May 19, 2010

sandbox .


...
ölesiye korkuyorum alıp götürülebilirim bir yerlere.. üstelik gece ve gündüz kafamın içindeki 'kadınadam' değil sahibi  bu sefer duyduklarımın.. bu dış dünyadan gelen.. bahçe duvarının üstünden ilk atlayışımda beni tartaklayan o soğuk gelen sesin olduğu yer.. dışarı çıktığımda kaçarcasına ne soğuk ne de sıcak vardı hissedebildiğim.. kuru  hava yüzüme çarpıyordu tek,  bir an durup kanı çekilmiş yüzümü inceledim yansımamda.. gözyaşı dökmeden ağlayabilir mi insan, becerdim sanırım ben bugün.. burnumun direğini sızlatana dek hem de.. odama girebildiğimde.. uzunca zamandır o aidiyet hissine uzak durduğum odama.. nasıl da birden her iz bana ait durmuş göründü..  bok gibi görünüyorumdur diye düşündüm,ama rahatsız etmedi hatta güzel biri karşıladı dışarıdaki halimin aksine.. inceledim yüzümü uzun uzun.. zamanı durduramasam da hayatı durdurmuştum oysaki ben.. asılı kalmıştı düşüncelerim.. elimi uzattığımda hissedebiliyordum. bu bana huzur veriyordu çünkü.. ne olursa olsun ait olmak.. ama şimdi ölesiye korkuyorum  beni götürücekler diye, ki kokusunu aldılar  korkumun.. aklıma düşen olumsuz ne varsa hep gözlerimin önünde gerçekleşir günü geldiğinde.. bundan korkacağımı tahmin ediyordum ama bu kadarını da beklemiyordum.. ödleklikten değil, çünkü izin vermeyeceğim zaten beni götürmelerine bu kadar korkarken.. vermemeliyim.. koşabilir miyim yeteri kadar hızlı ya da yeteri kadar iyi saklanabilir miyim bu sefer.. bilmiyorum.
öylesine korkuyorum ki 'kadınadam' bile elimi bıraktı bugün.. 
'sana yardım edemem' dedi ..
...
mademki bu gece rüyama gireceksin yine ve yine,
bu sefer beni de alıp gitsen?
come and get me come and get me in my sleep.

evet -ki nin kullanımında bazı istisnalar var, fluoresanın sadece beyaz ışık verdiği yanılsamasının aksine..

No comments:

Free Hit Counter