Friday, April 30, 2010

ulan sen kimsin ?

her zaman uyarılmayabilirsin , bazen de uyarılmazsın .. bu istenmemenden değil , istememenden kaynaklı olabilir çoğu zaman iddaa ettiğinin aksine .. alfalar , betalar .. önceliğin yoksa ; demeyi zaten bilmediğinden o ''hayır'' ı diyemezsin , hazırlarsın kendini .. yetinenler .. yetenler .. vazgeçenler  .. farklı olmak zorundasın herkesten  ve en az onlar kadar iyi olmalısındır hep , yok daha iyi olmalısındır .. karşılaştırılmayı sevmezsin ama içine işlemiştir sonuçta en çok da istemediklerin .. en acımasızın yine sensindir . iyi giderken işler bozması kimi zaman fazlasıyla kolayken , sarpa sararken azami dikkat getirir devrilmemek için dersin kendine .. buna benziyor biraz dersin .. ehliyetinin olup olmaması asıl problem değil sonuçta hareket halinde bir aracın içindeyim .. içindeyim . sarfettiğim onca aptalca , gereksiz cümlenin de aklımda olması cabası .. 
- ulan sen kimsin ?
birkaç dakika sonra yol bitecek ve içmediğim sigaranın dumanı üstüme sinmiş olacak ver o zaman bir fırt çekiyim daha alıcağım darbenin şiddetini hesaplıcam zamanım yeterse ..
evet o kadar güçlü ki akranlarına göre .. biliyorum .
tamam da ne gerek var şimdi bunlara değil mi ?
bu kadarını bilmem gerekmiyordu ama yine de gördüm sonuçta , bir eksik bir fazla ..
ve güzellik önemli olmalı sonunda '' her şey bunun içindi .'' demek için ..
bulmak istenince bazen o kadar kolay ya ..
buldum , baktım , okudum biraz , sonra nasıl göründüğünü inceledim ..
- ulan sen kimsin ? (2)
yetenler istenmez , 
vazgeçenler beklenmez ,
yetinenler de istemez ..
buraya başka bir kelime bulmalı..
farksızlık artık tek farkımız söylendi ,
başka ..
öfkeyi akşam güneş batarken gezdir biraz , eve de ayakkabılarınla girme .
denerim .
ağız dolusu daha fazla hissederek bu sefer
- ulan sen kimsin ? (3)
son.

No comments:

Free Hit Counter