Wednesday, February 03, 2010

küçük.

 

eskiden  bastığım toprağa şimdi o küçük ayaklarıyla basıyor..durmuyor,yorulmuyor,ara sıra gözlerini dinlendiriyor keyfekeder,günün istediği saatinde..kimseyi takmadan,sadece kendi istediği kadar yemek yiyerek gözümüzün önünde  büyüyor her geçen gün,işine geldiği gibi sesleniyor,çoğu zaman adımla..takılar kullanmaması daha sıcak geliyor..yürüdüğü ender zamanlardan bir  resim..genelde 'beni kucağına al'ı bağlaç olarak kullanmaya çok hevesli,pek bir rahat..nasıl bir varlık ki,gelir gelmez türlü numaralarla istediğini yaptırmak için başkalaşım geçirerek küçük  bir şeytana dönüşmesi an meselesiyken,dönüş zamanı geldiğinde sarılıp bırakmak istemeyen,bizi de yanında götürmek  için rüşvet verip kıyasıya pazarlığa girişen bir velet..her vedasında önce yanaktan,sonra dudaktan olmak üzere 2 öpücük herkese sektirmeden..az önce konuştuk yine o gelmeyecek ama beni çağırdı yatıya,pek tabii  parka götürmek koşuluyla..telefonda ki resmi uslübuyla..dedem yok mu?bize gelecek misin?kar erisin ondan sonramı?..evde mi oynarız?ama söz değil mi?tamam,öpüyorum.
dayının bu hafta sonu çok önemli işleri var,bitirsin söz gelecek bu hafta olmasa bile önümüzdeki haftaya..
 ...
sadece küçükken ne kadar güzel,dur durak bilmeden ergenleri kovalayan hayata dair sorularda alınmayı bekleyen cevaplar...şeker ne zaman acıya çalar ağızları çok  yemekten ya da güneş neden oyunlar oynar hep cezbederken  bir taraftan,acıtmaya da çalışır her defasında ona bakmaya cesaret edenlerin gözbebeklerini…küçük hayallere nasıl yarını beklemeyi salık verir ergenler,niçin onlara göre büyümek anlamaktır cevapları...ve sırf bu yüzden midir ki hiç sevmez ergenler beklemeye sabırları olmayan küçük hayalleri..

...
*dayının ne işi mi var sana gelemeyecek kadar..dayının gerçekten büyümesi gerekiyor artık.

No comments:

Free Hit Counter