deseydiniz ki:2000'ler değil de 90'lar mümkünse azalmadan..mümkünse daha az ulaşılabilirlik..tüm gece boyunca telefonun diğer ucuna giden arkada belli belirsiz diyaloğu bölmeyecek kadar bir müzik eşliğinde..ve nakaratlara inanıyorken hala..ne olursa olsun sözler gerekliyken..karşınızdakine söylenmesi gerektiğinden değil de belki bir gün duyması gerekebilir diye öncesinden sarfettiğiniz..cümle aralarına altmetinler sıkıştırmadan..hey buradayım diyebilmek,seni dinliyorum diyebilmek..gerçekliğin ayarlarıyla oynamadan,bulandırmadan ki nerede nasıl uyandığınızın bilincinde olabilmeniz her defasında..
er ya da geç..
size yalan söylediğimi düşündünüz,oysa gerçek değil bile diyebilirdim size isteseydiniz.
..
90'ların ertesinde çoğu neden sorusunun cevabı bilmiyorum olsa da değişimin önündeki en büyük engelin karşı direnç olduğunu biliyorsunuz artık 2000'lerde..bulup alabileceğiniz en büyük ya da yegane ders bu.
..
bağlanma korkusu..kaybetmeden bir önceki..hayır, hissettiğim bunlar değil.
..
değişime karşı direnç göstermek buraya ait olmak anlamına gelmiyor önyargıların aksine.
..
ve neden susmak,onmamak hep..
basit çünkü herkes görmek istediğine bakıyor.
bu cevap daha kabullenilebilirdi en başından..90'larda bile.
No comments:
Post a Comment