Saturday, February 06, 2010

lacrimosa.

duymamak ya da duyamamak..
müziğin olmadığı bir hayattan bahsediyorum size.en başta bir hafta ara vermeyi düşünün..kulaklarınızı kapattığınızı dünyaya.yanınızda ansızın  sesler belirdiğinde koşarak uzaklaşmanız gerekecek sessizliğe ulaşana kadar.sağır olmayı dileyeceksiniz bencillikle,ama sağır değilsiniz..her şeyi duymak isteyecek kulaklarınız,özellikle şu ana kadar duymaktan ısrarla kaçındığınız kafanızın içindeki  sizin ve başkalarının seslerini en çok..duymamaya alışmıştınız o sesleri bugüne kadar,duyamamak problem olmamalı size..korkmayın bu kadar,bir haftadan bahsediyorum sadece.
___________________________________________________________
+kendi aranızda konuşmayın,beni dinleyin.beni dinleyin.
..
..
+biraz daha  sabırlı olsaydınız..sadece bir hafta, size görmek ya da görememekten de bahsedecektim daha.gidin bakalım,arkanıza bile bakmadan gidin sizi benciller.karanlıktan korkup kendinize ait olmayan renklere sığının hadi,yapabileceğiniz bundan fazlası değil.haketmediklerinize sahip olamazsınız ve sahip olmadıklarınızı  asla kaybedemezsiniz,duyuyor musunuz kaybedemezsiniz!
..
..
+sen niye hala buradasın çocuk?
-gidebilecek başka bir yerim yok çünkü.
+niye bu kadar bağırıyorsun,sağır değilim.
-özür dilerim.
+baştan yaptığın şeyler için sonradan özür dilemenin bir anlamı yoktur.
-özür dilerim.
+her neyse..
-ben duyamıyorum.
+duyamıyor musun?dediklerimi anlıyorsun ya işte..en azından anlamasan da anlamış olduğunu farzediyorum,fazlasıyla boş bakışların.
-ben duyamıyorum.
+başka bildiğin bir kelime yok sanırım.geç kalıyorum gitmem lazım,burada bir işim kalmadı.
-ben..müziği duyamıyorum.
+müziğimi?
-evet,müziği duyamıyorum.
+sadece bir hafta duymayacaksın çocuk,sadece bir hafta,bunu yapabilirsin istersen.başarabilirsin.
-ben..başardım sanırım.duymamayı..
+doğru mu söylüyorsun?
-evet.doğru söylüyorum.sanırım..
+sanırım mı..
-...
+gitmem gerekiyor.gitmeni isteyeceğim çocuk.
-..
-üzgünüm.
+sen burada mısın hala?laftan anlamıyorsun belli ki.
-ben çok üzgünüm..duyamadığım için.
+büyümeyi dene çocuk.
-ben büyüyemiyorum.
+elbet büyüyeceksin sende,herkes büyür,çocuklar bile.. inan bana.senin yaşındayken bende hiç büyüyemeyeceğimi düşünürdüm.ama bak şimdi kocaman bir adam oldum.hadi çocuk git artık.
-ben çocuk değilim.
+evet küçük bir adamsın,haklısın.
-ben 28 yaşındayım.
+28?emin misin?benden daha yaşlısın demek ki..hmm peki ne demem gerekiyor sana çocuk,özür dilerim küçük adam.
-evet.ben büyüyemiyorum ama..
+peki söyle neden büyüyemiyorsun?
-ben büyüyemiyorum..
+off..
-özür dilerim..gerçekten özür dilerim.
+yeter artık.defol duymak istemiyorum seni.
-beni dinlemeni istiyorum.
+ama ben seni dinlemek istemiyorum.anladın mı dinlemek istemiyorum.
-ben..
+sus!defol!defol!
..lacrimosa kirpiklerine dokundu ve sakladığı gözyaşını bıraktı gözpınarlarından..ana rahminden insanların arasına bilmediği,hiç bir zaman çözemeyeceği dünyaya geldiğinde ki ağlayışından kalma son hıçkırığının ardına saklamayı başardığı gözyaşını..büyük adam yanağından düşerken yakaladı bir göz kırpma aralığında..avucundaki ıslaklığı hissettiğinde sinirle gerilmiş yüzü gevşemeye başladı hafifçe,birden gözlerini bir yansıma aldı yukarıda bir yerlerden.bir meleğin küçücük gülümsediğine yemin edebilirdi büyük adam o an..lacrimosa,küçük adam duvara sırtını yasladı yavaşça diz çökebildi sadece durduğu yerde..gözlerini açabildiği kadar açtı ve izlemeye daldı meleğin küçücük gülümsemesini.büyük adam elini küçük adam lacrimosa'nın başına koydu..kısacık kesilmiş saçlarında gezdirdi bir süre..konuşmadı büyük adam suskunluğunu dinledi lacrimosa'nın.büyük adam o kadar bilgiliydi ki suskunluğun anlattıklarını anlayabiliyordu çoğu insanın aksine..lacrimosa'dan daha sonra gelmiş olsa da  dünyaya,ondan daha uzun süredir bu dünyadaydı..kimsenin göremeyeceği şeyleri görmüş,duyamayacaklarını söylemişti insanlara..büyük adamın içinde kötülük yoktu , olamazdı da yaşayamazdı çünkü onun kalbinde kök salmaya kalkışsa,onu gerçekten tanımış olanlar bilebilirdi bunu sadece..bir tek onlar olanca gerçekliğiyle hissedebilirlerdi.
..melek giderken ikisine de bir şeyler söyledi ve yavaşça belirsizleşene kadar  ikisinin aklında..ikisi de gülümseyebildiler  sadece..başka bir şey gelmedi ellerinden.büyük adam kulak kabartmasına rağmen duymadı ve gülümsemesi düştü giderek.lacrimosa ise duyamadı,yanağından bir damla düştü yere kulakları sağır edecek bir sesle.ama duymadı ikisi de.
birden küçük sarsıntılar yaşadı yerkabuğu bir tek yaprağı bile kıpırdatmadan..müziğin sesini açtı melek bir yerlerden..ikiside bakındılar önce birbirlerine sonra etraflarına duyabiliyordu her ikiside..ama görmeyi istediler bir kere daha..bilmiyorlardı görmeyi başaramayacaklarını,ama içlerinde o meleği tekrar göremeyeceklerine isyan eden kimsenin onlardan alamayacağı çok küçük bir parça vardı artık her ikisinde de ..
büyük adam avucundaki ıslaklığı dudaklarına götürdü,tadına baktı bilinçsizce..ve boylu boyunca düştü gerisine..lacrimosa eğildiği yerden doğrulup büyük adamın başında durdu sessizce..kalbi atmaktan yorulmuşa benziyordu büyük adamın,yaşadığı gördüğü onca şeyi hatırlamaya çalıştı ama yapamadı..güçlükle elini kaldırabildi..lacrimosa'nın kısacık saçlarına dokundu.kirpiklerine dokundu..ama beklediği gibi bir gözyaşı gelmedi bu sefer..küçücük gülümseyebildi son defadan bir önce attığında kalbi lacrimosa'nın ifadesiz yüzüne..lacrimosa elini büyük adamın kalbinin üzerine koydu ve gözlerini kapadı diğer eliyle.ve sesinin yüksek çıkmamasına dikkat ederken fısıldadı kulağına büyük adamın:
-gerçi suçlayamam seni,özellikle seni,neden bilemiyorum farklı geliyor kederin bana,tanışmamıza imkan yoktu biliyorsun başka türlü..önceden karşılaşmış olsaydık şimdi karşında olmazdım,ama seni görünce buna da inanasım gelmiyor artık  pek..neredeyse bu hale nasıl geldiğini merak edecek gibi oluyorum..sadece bir an.senin için üzgünüm büyük adam ama senin için yapabileceğim,anlatabileceğim bir şey yok ne yazık ki..
..sana mutluluğu kendinle kıyaslama desem beni dinler misin ki gördüklerinden sonra?
..elimi başına koysam bu gece rahat uyumayı başarabilir misin ki? 
..beni bir süre de olsa dinlediğin için teşekkür ederim,bana gülümsediğin için.böyle olmasını istemezdim.
..
büyük adam ve lacrimosa birbirlerinin isimlerini bilmeden bir daha görmediler birbirlerini.bilemediğimiz o kadar çok şey var ki.. büyük adamın içinde kötülüğün kök salmadığı kalbinin zamansızca neden yorulduğu..lacrimosanın neden büyüyemediği..meleğin belirsizleşirken her ikisine de söylediği kelimeler..aynı kelimeler miydi acaba..meleğin bir adı var mıydı..tekrar görünecek mi acaba onlara ya da bir başkasına,yine küçücük gülümseyebilecek mi yukarılardan bir yerden,gözlerini alabilecek mi birisinin..
'gözlerimi kapattığımda karanlığımda renklerimi görüyorum.gülümsüyor birisi nefesini hissediyorum,bana baktığını anlayabiliyorum yukarıda bir yerlerden.sesini duyabiliyorum.görmemeye dayanabilirim yanımdan gitmeyecekse..renklerden vazgeçebilirim.inan vazgeçebilirim.'


No comments:

Free Hit Counter